HABERLER
Ana Sayfa / Haberler / Büyük Âlim Fuat Sezgin Kazakistan’da Anıldı
12 Kasım 2019, Salı
Büyük Âlim Fuat Sezgin Kazakistan’da Anıldı

Ahmet Yesevi Üniversitesi tarafından, Kazakistan’ın Türkistan şehrinde, 11 Kasım tarihinde, T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Prof. Dr. Fuat Sezgin anısına “Türk-İslam Bilim İnsanlarının Dünya Medeniyetine Katkıları’’ konulu panel düzenlendi.

Yoğun ilgi gören panele Prof. Dr. Fuat Sezgin İslâm Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı (İBTAV) Mütevelli Heyeti Yönetim Kurulu Başkanı Mecit Çetinkaya, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Moderatörlüğünü Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız’ın yaptığı panelde, Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Savaş ve Kırıkkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ersan Aslan panelist olarak yer aldı.

“Fuat Hocanın Eserleri Okunmalı”

Panelde Rektör Prof. Dr. Savaş, Prof. Dr. Fuat Sezgin’in hayatı boyunca sürekli çalışan ve iş üreten büyük bir âlim olduğunu söyledi. Sayısız eseri olan Fuat Hocanın gençler tarafından bilinmesinin büyük bir önem arz ettiğini belirten Prof. Dr. Savaş, İslam bilim insanlarının tarih boyunca dünya medeniyetine yaptığı katkılar hakkında bilgi verdiği konuşmasında, tarihi kaynaklardan bilgiler sundu. Savaş, Batı medeniyetinin, İslam bilimi eserleri üzerine inşa edildiğine işaret ederek, “Tarih bizlere ve gençlere görevler yüklüyor. Yeniden Hârîzmî, Heysem, Hayyam, Mimar Sinan çıkarabileceğimize inanın. Tek yapmamız gereken çalışmak, çalışmak, çalışmak. Feneriniz, ışığınız Prof. Dr. Fuat Sezgin olsun. Herkesin Prof. Dr. Fuat Sezgin’in özellikle 4 ciltten oluşan ‘İslam’da Bilim ve Teknik’ eserini okumasını tavsiye ederim.” dedi.

Prof. Dr. Fuat Sezgin’in hayatını İslam bilim tarihine adadığını, geride bin 500’den fazla eser ile İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi bıraktığını kaydeden Prof. Dr. Savaş, öze dönülmesi hâlinde tekrar bu başarıların yakalanabileceğini düşündüğünü söyledi. Savaş, “Tarihte İslam medeniyetine bakın. Batı medeniyetini kurduk. Mimar Sinan’ın, Yûnus Emre’nin, Mevlânâ Celaleddin-i Rumî’nin, Selahattin Eyyubi’nin, Fatih Sultan Mehmed’in bir derdi vardı: ‘İşini aşkla yapmak’ idi.”şeklinde konuştu.